top of page
Yazarın fotoğrafıBegüm Çırak

KAFEİN; KAHVELERİN KAFEİN İÇERİKLERİ


-> Sağlıklı bireyler için günlük 400 mg’a kadar kafein alımı güvenli kabul ediliyor. Bu da kabaca 4 fincan filtre kahveye denk geliyor.

! Hamile ve emziren kadınlarda ise bu değerin 200 mg ve altında olması isteniyor.

—> Avrupa Gıda Güvenliği Dairesi (EFSA) raporuna göre ise, günde 2, maksimum 3 fincan kahve; 70 kg olan bir yetişkin için yaklaşık 3 mg/kg (maksimum günlük 5-8 mg/kg vücut ağırlığı) kafein tüketiminin aşılmamasını öneriliyor.


- Baş ağrısı

- Uykusuzluk

- Sinirlilik

- Rahatsız hissetme

- Sık idrara çıkma veya idrara çıkmayı kontrol edememe

- Hızlı nabız

- Kas titremeleri

gibi sorunlar yaşıyorsanız muhtemelen vücudunuzun kaldırabileceğinden daha fazla kafein alıyorsunuz demektir ve bu noktada kafein alımınızı sınırlamanız gerekecektir. Günlük içeceğiniz kahve miktarını azaltmanın yanında; kafeinsiz kahveye geçebilir veya demleme sürenizi kısaltabilirsiniz.

Ayrıca, kafeinin tek kaynağının kahve olmadığını da unutmamak gerekiyor. Çay, kola, enerji içecekleri hatta bazı ağrı kesicilerde bile kafein bulunuyor.

Bununla birlikte, kafein, idrardan Ca, Mg, K ve Cl atımını arttırabiliyor. Bu özellikle kemik sağlığını olumsuz etkileyerek osteoporozu tetikleyebiliyor. Bunu önlemek adına kahvenizi sütle birlikte tüketmeniz size fayda sağlayacaktır.


Eveet şimdi de ortamlarda satabileceğiniz güzel bir konudan bahsedelim:


Kafein vücuda nasıl dinçlik verir?


Vücudumuzda “adenozin” diye bir molekül vardır ve bu molekül, beyindeki reseptörlere bağlanarak yorgunluk hissine sebep olur.

Haklı olarak, “iyi de kafeinin bununla ilişkisi ne??” diye soracak olursanız işte fasulyenin faydaları burada başlıyor.


Kafeinin yapısı bu adenozin molekülüne çok benziyor, hatta o kadar çok benziyor ki onun gibi davranıp beyindeki adenozin reseptörlerine bağlanabiliyor! E haliyle adenozinin bağlanmasını engellediği için yorgunluk hissi de gecikmiş oluyor.


İyi güzel hoş fakat buzdağının görünmeyen kısmına baktığımızda; çok fazla kafein tüketirseniz beyindeki bu adenozin reseptörlerinin sayısı artıyor. Daha fazla reseptör demek, yorgunluğu geciktirmek için daha da fazla kafeine ihtiyaç duymak demek. Kahveyi fazla içerenlerin “bana etki etmiyor ya, gece laps diye yatıp uyuyabiliyorum.” diyebilmesinin sebebi de bu işte. Fakat vücudumuzun işleyişi o kadar muntazam ki, 1 hafta boyunca kafein almazsanız beyindeki reseptörler eski sayısına geri dönüyor ve kafeini tamamen unutuyor! Yani diyeceğim o ki, siz de fazla kafein aldığınızı düşünüyorsanız 1 hafta bu duruma ara vererek durumunuzu nötrleyebilirsiniz. İlk birkaç gün vücut adapte olmak istemeyip direnecek, agresiflik, baş ağrısı vb. semptomlar gösterecektir ama 1 haftanın sonunda hiçbirinden eser kalmadığını göreceksiniz.


Kahve Tüketiminin Sakıncalı Olduğu Durumlar


- İdrar sökücü ya da ağrı kesici kullanıyorsanız

- Böbrek taşınız-böbrek hastalığınız varsa

- Sıvı alımınızın dengelenemediği bir durum varsa

- Mide rahatsızlığınız varsa

- Hemodiyaliz alıyorsanız

Ayrıca uyku sorununuz varsa da gece kahve içmemeye özen göstermelisiniz.

-> Solunum fonksiyon testi yaptıracak hastalar testten 4 saat önce kahve içmeyi bırakmalıdır.

Kafeinin birçok olumlu etkisi olduğu doğrudur. Fakat bildiğimiz üzere ilacı zehirden ayıran şey dozdur. Bu sebeple günlük önerilen kafein miktarını aşmamalı; herhangi bir hastalığınız varsa ve/veya ilaç kullanıyorsanız kahve tüketiminiz için mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page