Yemek seçiciliği olan çocuklar az ve yavaş yemekte ve bu çocukların yemeğe ilgileri azalmaktadır. Bu da çocuklarda kilo kaybına sebep olur.
Ayrıca abur-cubur tüketimi çok fazla olan veya çok yeme davranışına sahip çocuklar da kilo almaya yatkın hale gelirler.
Peki, bu yeme davranışlarının altında ne yatıyor hiç düşündünüz mü? Gelin inceleyelim.
Çocukların büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için beslenme gereklidir. Bu sebeple çocukluk çağındaki beslenme alışkanlıklarının incelenmesi, buna yönelik sorunların tespit edilmesi ve sorunlara çözümler üretilmesi son derece önemlidir.
Çocuklukta oluşan yeme davranışları, erişkinliğe hatta yaşlılığa kadar yani bütün yaşam boyunca devam etmektedir. Çocuklardaki yeme davranışlarının farkına varmak; obezite veya iştahsızlık eğilimlerini önceden belirlemek; hastalık oluşumunu önlemeye, oluşursa da gelişimini önlemeye olanak sağlayacaktır.
Çocuklar, model olarak ebeveynlerini görmekte ve onları örnek almaktadırlar. Bu durum, onların beslenme durumlarını da etkilemektedir.
Bu duruma katkıda bulunan faktörler arasında;
— Besinlerin bulunabilirliği,
— Ebeveynlerin yeme davranışları
— Çocuğun beslenmesi için uygulanan ebeveyn tutumları gibi faktörler vardır.
Özellikle;
— Çocuğa yemek yemesi için yapılan baskı,
— Besinlerin kısıtlanması
— Besin ödülü gibi faktörler de çocukta beslenme davranışını etkilemektedir.
Ebeveynlerin;
— Duygusal stresle baş etmek için çocuğa yemek teklif etmeleri
— Bir ödül biçimi olarak çocuğa besin vermeleri
Çocuğa ödül olarak verilen besin çocukta sanal bir haz duygusu gelişmesine yol açar ve bu da yeme davranışını olumsuz yönde etkiler.
Yani çocuğunuza “Ödevini bitirirsen sana çikolata vereceğim” gibi cümleler kurmamalısınız.
— Çocuğu ihtiyacından daha fazla beslenmesi için zorlamaları
— Bazı besinlerin tüketilmesini kontrol etmeye çalışmaları
Çocuklarda vücut ağırlığı artışına neden olabilecek önemli davranış biçimleridir.
Ebeveynlere soracak olursak bu davranış biçimleri, koruyucu bir tutum olarak ifade ediliyor. Ancak ebeveynlerin uyguladığı bu kontrolcü tutum ile, çocuklar kendi beslenmesini düzenlemeyi öğrenemez.
Çocuğa dayatılan bu beslenme uygulamaları, çocuğun dış uyaranlara odaklanmasını sağlayarak iç uyaranlara cevap verme kabiliyetini etkisiz hale getirebilir. Bu şekilde açlık ve tokluk sinyallerine cevap verme yeteneğinin azalması, çocukluk çağında sağlıklı beslenme davranışını önlemekte ve ilerleyen dönemlerde de sıkıntı yaratabilecek obeziteye veya yeme bozukluklarının oluşumuna sebep olabilir.
Bir bebek ağladığında ona anne sütü veya bebek maması verilmektedir çünkü beslenme onu sakinleştirmenin bir yolu olmaktadır.
Çocukların aileleri ve sevdikleriyle birlikte olduğu doğum günleri ve tatil gibi durumlarda çocuklar sevildiklerini hissederler ve bu faaliyetlerde genellikle bu sevginin ve bakımın sembolü haline gelen kurabiye gibi tatlılar verilir.
Çocuk, üzgün, stresli, kızgın vb. olduğu durumlarda kendini daha iyi hissetmek adına kendince sevginin sembolü olan bu besinlere ulaşmak isterler. Bu da çocuklarda duygusal yemeyi oluşturan önemli bir faktördür.
Ebeveyn Tutumlarının Çocuklardaki Yeme davranışı Üzerine Etkisi:
— Anne desteğinin az olması, çocuklarda özellikle obeziteyi tetikleyen duygusal yeme ile ilişkilidir.
— Otoriter ebeveynlerin çocuklarının daha fazla öz yeterlik, öz disiplin ve duygusal olgunluğa sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Bu da yeme davranışını olumsuz etkilemektedir.
— Duygularını çocuğuna daha az yansıtan veya olumsuz duygular ifade ettikleri için onları cezalandıran ebeveynlere sahip çocukların, duygusal olarak daha reaktiflerdir, bu çocuklarda olumsuz duyguların düzenlenmesi ve idare edilmesi daha zordur. Bu da yeme davranışını olumsuz etkilemektedir.
— Çocuklarına olan destek ve bağlılıkları az olan ebeveynlerin çocukları ise daha fazla duygusal sıkıntı yaşayabilmekte ve daha sağlıksız yeme davranışları sergileyebilmektedir.
— Çocukları üzerinde daha etkin olan, çocuğunun duygularını önemseyen veya çocukları konusunda duygusal açıdan daha duyarlı olan ebeveynlerin çocukların olumsuz duygulara tepki olarak duygusal yeme oranları daha düşüktür. Bu da yeme davranışını olumlu etkilemektedir.
Çocukluk Çağında Obezitenin Gelişmesi
Özellikle çocukluk dönemindeki yeme davranışları, obezite gelişimine sebep olan faktörler arasında çok büyük bir yer kaplamaktadır. Obez çocukların, normal vücut ağırlığına sahip çocuklar ile karşılaştırıldığında, obez yetişkin olma ihtimali çok daha fazladır. Duygusal yeme davranışı da çocuklardaki obezite gelişimini destekler.
Çocukluk çağı obezitesi gelişiminde rol oynayan temel faktörler:
— Ebeveynlerin yeme davranışları
— Ebeveynlerin besleme tarzları
— Çocukların yeme davranışları (Yeme davranışı aslında daha çok 7 yaşından sonra oturmaya başlamaktadır.)
Çocukluk döneminde obeziteye yol açan temel yeme davranışları:
— Karbonhidrat ve yağ bakımından zengin besinlerin sık tercihi
=> Besin tercihleri yeme davranışını geliştirme sürecinde kilit rol oynamaktadır. Temel tatlar (tatlı, tuzlu, acı, ekşi ve umami) için besin tercihleri genetik olarak belirlenmektedir.
— Dış uyaranlara yüksek yanıt verme
— Yemek için kendi kendini zorlama
— Açlık ve tokluk sinyallerinin düzenlenmesinde aksaklıklar
— Duygu durumları
Bütün bu bilgiler ışığında, çocukluk dönemindeki yeme davranışı genetik de dahil olmak üzere birçok etmene bağlı olmakla birlikte en çok ebeveyn tutumlarından etkilenmekte. Yani bu durumda iş biraz size düşüyor, sayın ebeveynler.
Beslenme konusunda çocuğunuz için en büyük rol model olduğunuzu unutmamalı ve yeme davranışlarınızı buna göre düzenlemeli, çocuğunuza beslenme konusunda baskı yapmamalı, ödül/ceza davranışlarına girişmemelisiniz. Bırakın çocuğunuz acıktığını hissetsin. Siz yeter ki ona sağlıklı ve eğlenceli yemek tabakları hazırlayın ve hep beraber sofraya oturarak aynı yemeklerden yiyin. Evinize abur-cubur gıdalar almamaya çalışın. Onun yerine evde daha sağlıklı alternatifler yapın!
Comments